Anorektal Cerrahi
Anorektal Cerrahi hakkında bilmeniz gerekenler
Anorektal Cerrahi
Anorektal bölge, sindirim sisteminin son kısmı olan anüs ve rektumu içerir. Bu bölgedeki hastalıklar oldukça yaygın olabilir ve hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Anorektal cerrahi, bu bölgedeki çeşitli rahatsızlıkların tanı ve tedavisiyle ilgilenen genel cerrahinin özel bir alanıdır. Selman Emiroğlu, anorektal bölge hastalıklarının modern ve etkili yöntemlerle tedavisini uzmanlıkla gerçekleştirmektedir.
Anorektal Bölge Hastalıklarının Tanısı Nasıl Konulur?
Anorektal bölge hastalıklarının tanısı genellikle aşağıdaki yöntemlerle konulmaktadır:
- Fiziksel Muayene: Cerrah, anorektal bölgeyi dikkatlice gözlemler ve elle muayene eder. Bu, birçok hastalığın tanısı için gereken ilk adımdır.
- Anoskopi: Anüsün ve alt rektumun içini görüntülemek için kullanılan kısa, sert bir tüptür. Hemoroid, fissür ve küçük tümörlerin değerlendirilmesinde yardımcı olur.
- Rektoskopi (Sigmoidoskopi): Daha uzun, esnek veya sert bir tüp ile rektumun ve sigmoid kolonun içini görüntüleme yöntemidir. Tümörler, iltihabi durumlar ve diğer anormallikler saptanabilir.
- Kolonoskopi: Tüm kalın bağırsağın ve rektumun içini görüntülemek için kullanılan esnek bir tüptür. Özellikle rektal tümörlerin ve diğer kolon hastalıklarının tanısında önemlidir.
- Endoanal Ultrasonografi: Anüs ve rektum duvarının katmanlarını ve çevresindeki kasları görüntülemek için kullanılan bir ultrason yöntemidir. Fistüllerin, apselerin ve tümörlerin değerlendirilmesinde detaylı bilgi sağlar.
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Özellikle kompleks fistüllerin, tümörlerin ve pelvik taban sorunlarının değerlendirilmesinde kullanılır.
- Biyopsi: Şüpheli görünen dokulardan örnek alınarak mikroskop altında incelenmesi (patolojik inceleme) tanıyı kesinleştirmek için gerekebilir.
Anorektal Bölge Hastalıkları Nelerdir?
Anorektal bölgede sıkça karşılaşılan hastalıklar şunlardır:
- Hemoroid (Basur): Anüs ve rektumdaki toplardamarların şişmesi ve genişlemesi sonucu oluşan, ağrı, kanama ve kaşıntıya neden olabilen yaygın bir durumdur. İç ve dış hemoroid olarak sınıflandırılır.
- Anal Fissür (Makat Çatlağı): Anüsün iç yüzeyinde oluşan küçük bir yırtıktır. Genellikle şiddetli ağrı, özellikle dışkılama sırasında ve sonrasında hissedilir. Kanama da eşlik edebilir. Akut ve kronik fissürler farklı tedavi yaklaşımları gerektirebilir.
- Anal Fistül (Makat Fistülü): Anüsün içindeki bir enfeksiyon sonucu oluşan ve cilt yüzeyine doğru uzanan anormal bir tüneldir. Sürekli akıntı, ağrı, şişlik ve tekrarlayan apselere neden olabilir.
- Perianal Apse (Makat Apsesi): Anüs çevresindeki dokularda oluşan irin dolu bir boşluktur. Şiddetli ağrı, kızarıklık, şişlik ve ateşle kendini gösterebilir. Acil drenaj gerektiren bir durumdur.
- Rektal Prolapsus (Makat Sarkması): Rektumun bir kısmının veya tamamının anüsten dışarı doğru sarkmasıdır. Özellikle yaşlılarda ve çok doğum yapmış kadınlarda daha sık görülür.
- Anal Inkontinans (Dışkı Kaçırma): Dışkı ve gaz kontrolünün kaybıdır. Anorektal bölgedeki kasların veya sinirlerin hasar görmesi sonucu ortaya çıkabilir ve hastaların sosyal yaşamını olumsuz etkileyebilir.
- Anal Siğil (Kondilom): Human Papilloma Virüsü (HPV) kaynaklı, anüs ve çevresinde oluşan karnabahar benzeri küçük büyümelerdir. Bulaşıcıdır ve tedavi gerektirir.
- Anorektal Tümörler: Rektum ve anüs bölgesinde iyi huylu veya kötü huylu tümörler gelişebilir. Erken teşhis ve tedavi hayati önem taşır.
- Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi): Kuyruk sokumu bölgesindeki cilt altında kıl ve debris birikmesi sonucu oluşan bir enfeksiyon ve sinüs traktıdır. Anorektal bölgeye yakınlığı nedeniyle bazen bu alanda değerlendirilir.
Anorektal Bölge Hastalıklarının Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Anorektal bölge hastalıklarının tedavisi, hastalığın türüne, şiddetine ve hastanın genel durumuna göre değişiklik gösterir. Tedavi seçenekleri arasında şunlar yer alabilir:
- Medikal Tedavi: Hemoroid ve anal fissür gibi bazı durumlarda ağrı kesiciler, kremler, fitiller ve dışkı yumuşatıcılar gibi ilaçlar semptomları hafifletebilir.
- Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Lifli gıdalarla beslenme, bol su içme ve düzenli egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleri birçok anorektal hastalığın yönetiminde önemlidir.
- Minimal İnvaziv Girişimler:
- Bant Ligasyonu (Lastikle Boğma): İç hemoroidlerin tedavisinde kullanılan, kan akışını keserek küçülmesini sağlayan bir yöntemdir.
- Skleroterapi: Hemoroidlerin içine ilaç enjekte edilerek büzüşmelerinin sağlanmasıdır.
- İnfrared Koagülasyon: Hemoroidlerin küçültülmesi için ısı enerjisi kullanılmasıdır.
- Lazer Tedavisi: Bazı hemoroid ve fissür vakalarında lazer enerjisi kullanılabilir.
- Cerrahi Tedavi: Daha ciddi veya medikal tedaviye yanıt vermeyen durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi seçenekler hastalığa göre değişir:
- Hemoroid Cerrahisi (Hemorroidektomi): Hemoroidlerin cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Farklı teknikler (klasik, stapler vb.) uygulanabilir.
- Fissürektomi ve Sfinkterotomi: Kronik anal fissürlerde yırtığın çıkarılması ve anal sfinkter kasının bir kısmının kesilerek spazmın azaltılması ve iyileşmenin sağlanmasıdır.
- Fistül Cerrahisi (Fistülotomi, Fistülektomi, Seton Uygulaması): Anal fistüllerin cerrahi olarak tedavi edilmesinde fistül yolunun açılması, çıkarılması veya seton adı verilen iplerin kullanılması gibi farklı yöntemler uygulanır.
- Apse Drenajı: Perianal apselerin cerrahi olarak boşaltılması acil bir işlemdir.
- Rektal Prolapsus Cerrahisi: Sarkmanın düzeltilmesi için farklı cerrahi yaklaşımlar (abdominal veya perineal) uygulanabilir.
- Anal Inkontinans Cerrahisi: Sfinkteroplasti (kasların onarımı), yapay sfinkter implantasyonu veya sinir stimülasyonu gibi çeşitli cerrahi yöntemler dışkı kontrolünü sağlamaya yardımcı olabilir.
- Anal Siğil Tedavisi: Lokal kremler, kriyoterapi (dondurma), elektrokoter (yakma) veya cerrahi eksizyon gibi yöntemlerle siğiller tedavi edilebilir.
- Anorektal Tümör Cerrahisi: Tümörün türüne, evresine ve yerleşimine göre cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir. Radyoterapi ve kemoterapi de tedavi planının bir parçası olabilir.
- Pilonidal Sinüs Cerrahisi: Sinüs traktının ve etkilenen dokunun cerrahi olarak çıkarılması farklı tekniklerle (açık bırakma, primer kapatma, flep yöntemleri vb.) gerçekleştirilebilir.
Sık Sorulan Sorular
1. Ameliyat sonrası ağrı olur mu?
Modern tekniklerle ağrı minimum düzeydedir ve etkili ağrı kesici protokolleri uygulanır.
2. Ameliyat sonrası kabızlık sorunu yaşar mıyım?
Doktorunuzun önerdiği diyet ve ilaçlarla bu risk en aza indirilir.
3. Bu ameliyatlar tekrarlar mı?
Doğru teknik seçimi ve deneyimli cerrahla tekrar riski oldukça düşüktür.
4. Ameliyat sonrası ne zaman normal hayata dönebilirim?
Basit işlemlerde 1-3 gün, kompleks ameliyatlarda 1-2 hafta içinde.